ECİLER
  Ata sözleri
 

ATA SÖZLERİ;

 

 

Abanın kadri, yağmurda bilinir.

  Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz.

  Abdalın arkadaşlığı yol görününcüye kadardır.

  Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz.

  Aca dokuz yorgan örtmüşler,yine uyuyamamış.

  Acele giden ecele gider.

 
Acele ise, şeytan karışır.

  Acele yürüyen yolda kalır.

  Acemi katır kapı önünde yük indirir.

  Acı acıyı bastırır,su sancıyı.

  Acı patlıcanı kırağı çalmaz.

  Acıkan doymam,susayan kanmam sanır.

  Acındırırsan arsız, acıktırırsan hırsız olur.

  Aç ayı oynamaz.

  Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.

  Aç koynunda azık durmaz.

  Aç köpek fırın yıkar.

  Aç kurt insana saldırır.

  Aç tavuk rüyasında kendini darı ambarında görür.

  tokun halinden bilmez.

 
Açık yaraya kurt düşmez.

  Açın imanı olmaz.

  Açın karnı doyar gözü doymaz.

  Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek.

  Adam eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur.

  Adamak kolay,ödemek güçtür.

  Adamakla mal tükenmez.

  Adamın iyisi iş başında belli olur.

  Adı çkmış doksana, hiç inmez seksene.

  Ağaca balta vurmuşlar "sapı bedenimde"demiş.

  Ağaca çıkan keçinin doğurduğu oğlak dala bakarmış.

  Ağaca dayanma çürür,insana dayanma ölür.

  Ağacı kurt, insanı dert bitirir.

  Ağaç ne kadar meyve verirse ,dalı o kadar yere eğilir.

  Ağaç ne kadar uzarsa uzasın göğe değmez.

  Ağaç ne kadar yüksek olsa da yaprakları yere düşer.

  Ağaç yaş iken eğilir.

  Ağaçlı köyü su basmaz.

Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.

  Çok yaşayan bilmez çok gezen bilir.

  Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.

  Çürük iple kuyuya inilmez.

  Çürük tahtaya çivi çakılmaz.

  Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.

 
Damlaya damlaya göl olur.

  Danışan dağlar aşar, danışmayan yolda şaşar.

  Davetsiz gelen döşeksiz oturur.

  Davulun sesi uzaktan güzel gelir.

  Deme dostuna, der dostuna. Bir gün olur tuz basarlar postuna.

  Demir nemden insan gamdan çürür.

  Demir tavında dövülür.

  Deniz sevilirde, densiz sevilmez.

  Denize düşen yılana sarılır.

  Derdini söylemeyen derman bulamaz.

  Dereyi görmeden paçayı sıvama.

  Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur.

  Dibi görünmeyen sudan geçme.

  Dinsizin hakkından imansız gelir.

  Dinsizin ipi ile Kuyuya inilmez.

  Doğru söyleyeni Dokuz köyde kovarlar.

  Doğru söyleyenin bir ayağı üzenğide gerek.

  Domuzdan post gavurdan dost olmaz.

  Dost acı söyler.

 
Dost başa düşman ayağa bakar.

  Dost kara günde belli olur.

  Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur.

  Döğüşerek pazarlık et , güle güle ayrıl.

  Dut kurusuyla yar sevilmez.

  Düşenin dostu olmaz.

  Düşman ayağa dost basa bakar.

 
Düşmanın karıncaysada kork.

  Eceli gelen köpek cami duvarına işer.

  Eğri oturalım doğru konusalım.

  Eken biçer, konan göçer.

  Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur.

  El ağzı ile çorba içilmez.

Karnıyın doymayacağı yere, açlığını bidirme.

  Kasap et derdinde koyun can derdinde.

  Kasap sevdiği postu yere vurur.

  Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma.

  Katranı kaynatsan olurmu şeker, cinsi batasıca mutlaka cinsine çeker.

  Kaz gelecek yerden Tavuk esirgenmez.

  Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu.

  Keçinin canı sopa isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür.

  Kel yanında kabak anılmaz.

  Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al.

  Kendi düşen ağlamaz.

  Keskin sirke küpüne zarar verir.

  Kılıç kınını kesmez.

  Kırk hırsız bir çıplağı soyamaz.

  Kırk yıl ecel yağsa, eceli gelen ölür.

  Kızım sana diyorum, gelinim sen anla.

  Kızını dövmeyen dizini döver.

  Kimi yer, kimi bakar. Kıyamet ondan kopar.

  Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi.

  Komşu komşunun külüne muhtaçtır.

  Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.

  Köpeğe dalaşmaktansa, çalıyı dolaşmak hayırlıdır.

 
Köpeklerin duası kabul olsa gökten kemik yağar.

  Köpeksiz köy buldu değneksiz gezer.

  Köprüyü gecene kadar, ayıya dayı de.

  Körler sağırlar birbirini ağırlar.

  Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez.

  Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.

  Kurt kuzu kaptığı yeri dokuz defa yoklar.

  Kurunun yanında yaş da yanar.

  Lafla peynir gemisi yürümez.

  Leyleğin günü lak lak ile geçer.

  Lokma karın doyurmaz, şefaat artırır.

  Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.

  Minareyi çalan kılıfını hazırlar.

  Namazda meyli olanın, kulağı ezanda olur.

  Nasihat vereceğine, para ver.

  Nazar insanı mezara , hayvanı kazana götürür.

Zaman sana uymazsa sen zamana uy.

  Zararın neresinden dönersen kârdır.

  Zemheride yoğurt isteyen, cebinde bir inek taşır.

  Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır.

  Zengin dağlar aşar, olmayan yolda şaşar.

  Zengine bir kıvılcım, güzele bir sivilce yetermiş.

  Zenginin horozu bile yumurtlar.

  Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.

  Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar.

  Zora dağlar dayanmaz.

 
Zorla güzellik olmaz.

  Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir.

Karnıyın doymayacağı yere, açlığını bidirme.

  Kasap et derdinde koyun can derdinde.

  Kasap sevdiği postu yere vurur.

  Kaşıkla verip, sapıyla gözünü çıkartma.

  Katranı kaynatsan olurmu şeker, cinsi batasıca mutlaka cinsine çeker.

  Kaz gelecek yerden Tavuk esirgenmez.

  Kazma kuyuyu, kazarlar kuyunu.

  Keçinin canı sopa isteyince, çobanın değneğine (sopasına) sürtünür.

  Kel yanında kabak anılmaz.

  Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al.

 
  Bugün 8 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol